Etiket arşivi: İŞ DÜNYASI

İŞ DÜNYASI : İş Bulmanın 50 Adımı


İş Bulmanın 50 Adımı

KAYNAK : http://www.kariyerkocu.net/koc/index.php/tr-tr/blog/169-is-bulmanin-50-adimi

by Tamer AKIN

Geçtiğimiz günlerde LinkedIn’de beğendiğim bir bağlantıyı paylaşmıştım: “50 Ways To Get A Job” yani bir iş bulmanın 50 adımı… Okuduktan sonra düşündüm ki bu yazıyı tercüme etsem, ederken de bizim şartlarımıza biraz uyarlasam, ve biraz da özetlesem hiç de fena olmayacak. Malum mezuniyet zamanı, onu bırakın artık herkes – özellikle Y kuşağı – sürekli ve bilinçli olarak arayışta. Bu vesile ile belki daha çok kişiye ulaşır dedim. Umarım ulaşır 🙂

Uzun ama katma değerli bir yazı olacak! Hazırsanız başlıyorum 🙂

BAŞLAMA

1. MEVCUT KARİYER YOLUNU HARİTALA

Ne olacağını ya da nasıl olacağını konuşmadan önce ne olduğunu görmen lazım. Hem iyi para kazandıran hem de iyi hissettiren bir işe asla pürüzsüz bir yoldan ulaşılamayacağını unutmamak lazım! Bu ilk adım kendi – sana özel – yolunu keşfetmeni sağlayıp hayaline ulaşman için sana ilk cesareti verecek!

Evet, kendi haritanı çiz! Bugüne kadar senin için bu yolda önem teşkil eden 25 (ya da her ne kadarsa) farklı olayı bul. Bunlar tanıştığın kişiler, aldığın eğitimler, çalıştığın firmalar gibi seni bugüne getiren her şey olabilir. Sonra bunları zaman akışına göre güzelce bir sırala. Her adım için sana neler hissettirdiğini de ekle mutlaka! Sonra şöööyle bir bak haritana. Bunlardan neler öğrenmek istiyorsun? Neyi daha farklı yapmak istiyorsun? Devam etmesini istediklerin neler? Gelecekteki sana faydası olacak kişilerin, olayların altını çiz ki unutmayasın…

2. LINKEDIN PROFİLİNİ GELECEKTEKİ SEN’E GÖRE GÜNCELLE

Evet böyle bir gerçeğimiz var artık “LinkedIn”. Bence iyi ki de var, işi daha keyifli hale getiriyor (suyunu çıkaranlar da az değil, o başka :)). Artık CV diye bir şey kalmadı neredeyse, profil var firmaların bakmayı tercih ettikleri. O yüzden buradaki profilini güncel ve dolu tutman önemli! Hem de gelecekteki sen’i gözünde canlandırarak…

İşe fotoğrafını güncelleyerek başlayabilirsin. Genelleme yapmak ne kadar doğru bilemiyorum ama bu bir şeyleri değiştirmeye hazır olduğun mesajını verecektir. Eski ya da mevcut işinde yaptıklarını ilerde yapmayı istediklerine hizmet edecek şekilde yeniden tanımla. Hayallerini üzerine inşa etmeyi düşündüğün yeteneklerinin bağlantıların tarafından onaylanmasını sağla. Gerçi bu iş – en azından Türkiye’de – facebook’un like’ını geçti, gerçekte tanımadığınız bağlantılarınız bile sizi takdir edebiliyor nasıl oluyorsa 🙂 Ve bağlantı ağınızı geniş tutun, sosyal hayatta iş hayatında tanıdıklarınızla hep bağlantıda olun. Dünya çok büyük ama bir bakıyorsunuz çok da küçük 🙂 Kimin kime ne zaman işinin düşeceği hiiiç belli olmaz!

3. HESAP DURUMUNU ÇIKAR / 4. PARANIN NE KADAR SÜRE YETECEĞİNİ BUL

Bu iki adım daha çok iş ararken çalışmayanlar ve/veya sınırsız para kaynağı olmayanlar için… Varını yoğunu bir ortaya koy ki daha ne kadar zaman idare edebilirsin, süreci ne zaman hızlandırman gerekecek önceden bil ve ona göre tedbirini al diye… Bu durumu düzenli olarak da gözden geçirip planlarını güncel tutman lazım!

5. AYNI DURUMDA OLAN BİR ARKADAŞINI BUL

Bu yola çıktığında yalnız olmadığını zaten göreceksin. Ama seninle aynı durumda olan birini bul mutlaka yanına! Senin gibi bir değişiklik peşinde olan biri olsun. Bu kişiyle düzenli olarak görüş. Birbirinize tavsiyelerde bulunun, öğrendiklerinizi ve bağlantılarınızı paylaşın, hedefinize ulaşmak için birbirinizi hep canlı tutun! Bu meşakkatli yolda bir yoldaş her zaman candır 🙂

6. Liveinthegrey.com’U ZİYARET ET

Bu site diyor ki iş ve hayat siyah ve beyaz değiller! Yani diyor ki gri’de yaşa… Benzer Türk siteleri de görmüştüm şu an isimlerini hatırlayamasam da… Ama bu da bakınmaya değer! Mottosundan da anlaşılacağı gibi insanları sevdikleri şeyleri yapmaya, yeniliklere ve risklere cesaretlendiren bir site. Gerçek örnek hikayelerle, tavsiyelerle düşünme tarzınızı değiştirmeye çalışıyor. Bu yolda cebinde tutman lazım bu ve benzeri siteleri, blogları… Yaşanmışlık, farklı bakış açıları, başarı hikayeleri ara ara vitamin gibi iyi gelecektir 🙂

7. BU 4 KİTABI SİPARİŞ ET

Tavsiye edilen dört kitap var burada. Açıkçası ben hiçbirini okumadım. Yapmak istediğin şeyi, neler yapabileceğini ve nasıl yapabileceğini anlatan kitaplar olduğu söyleniyor. İncelemekte fayda var. Sadece sonuncusunun Türkçe’si var bulabildiğim kadarıyla.

  • 101 Experiments in the Philosophy of Everyday Living
  • Making Good: Finding Meaning, Money and Community in a Changing World
  • Secrets of the Young & Successful
  • Small is Beautiful (Chapters 1-5) > Küçük Güzeldir

Tabi sadece bu kitaplarla sınırlama kendini. Benzer içeriklere sahip çok sayıda kitap bulunabilir. Her bulduğunu da okumamak lazım o ayrı 🙂 Eğitimcilerin, arkadaşlarının ya da önemli düşünürlerin tavsiyelerini takip et yeter…

8. Pave.com’U ZİYARET ET

Yine ne yazık ki Amerika’ya özgü bir site. Amaç, kariyer hedefi için paraya ihtiyacı olanlarla sponsorları buluşturmak. “Çaylak” diye bir yarışma programı vardı yine Amerika’dan devşirme. O misal… Gönüllü sponsorlar var destek alabilinecek. Benzer bir web sayfası var mı bizde bilemiyorum. Ama bu mantıkla kurulmuş platformlar var. Kadınlar için, girişimciler için, özel fikirleri olanlar için… Hayaline ulaşman için buna ihtiyacın olmayabilir de tabi ki. Ama olursa umutsuzluğa kapılma diye doğru destek kanallarına yönlenmelisin…

AMACINI BULMA

9. YALNIZ BİR SEYAHATE ÇIK

Bazen uzaklaşmak, yalnız kalıp düşünmek iyidir. Kafadaki tüm soruları yanıtlamak, büyük resmi görmek, günün telaşından uzaklaşarak geleceğe odaklanmak… Bunu başarmak için ille de yalnız bir seyahat yapman tabi ki şart değil ama öyleleri var ki başka türlü sağlayamıyorlar bu ortamı. Buradaki mesaj belli; arınmış bir ortamda kendinle kal ve düşün ne yapmak istediğini… Bu sayede kafandaki birçok gereksiz engel kolaylıkla ortadan kalkar. Belki yeni ufuklar, alternatif yollar bile keşfedebilirsin… Ama şu net, günlük hengamenin ortasında hayatında büyük ve güzel değişiklikler ne planlayabilirsin ne de bu planları hayata geçirebilirsin.

10.HAYALİNDEKİ İŞİ TANIMLA

Hayalindeki işe karar vermeden önce kendine sorman gereken 3 önemli soru var:

İlki; ne istiyorsun? Hayatında olmasını istediğin her şey… Nerede yaşamak istediğin, nasıl bir ev istediğin, ne kadar para istediğin, nasıl bir çevre istediğin… Sana mutluluk getireceğini düşündüğün her şey!

İkincisi; hangi yoldan yürümek istiyorsun? Bu soru genelde çok detaylı sorgulanmaz. Burada cevaplaman gereken istediklerine ulaşmak için nasıl bir yoldan gitmeyi tercih ettiğin… İş odaklı mı, ailene zaman ayırarak mı, çok kısa sürede mi… Aksi takdirde en klasik yolu tercih etmek durumunda kalırsın ve sonrasında bu yolun sana uygun olmadığını fark ettiğinde geç olabilir!

Üçüncüsü; seçtiğin yol seni hayaline nasıl götürecek? Özellikle bunu güzelce netleştirmen lazım ki sonra bir yerlerde kalıp ben bunu şimdi neden yapıyordum demeyesin. Ya da direk sonuç alamadığında beynin seni yolunda saptırıp klasik yola yönlendirmesin.

Bu soruların tamamını cevapladıktan sonra hayalinde işi tanımla hem de mümkün olduğunca detaylı! Ofisin neye benziyor, bir günün nasıl geçiyor, gibi gibi…

11.FARKLI 3 KARİYER HAYAL ET

Kendin için farklı alternatifler yaratabilmen adına yapmak zorunda olduğunu düşünmekten bazı oyunlarla uzaklaşman lazım.

İşe 3 tane senin için önemli ve seni heyecanlandıran alan tanımlayarak başla (ekonomi, psikoloji, üretim gibi). Sonra da bu işlerle birebir bağlantısı olmayan ama işle alakalı 3 aktivite belirle (sunum yapmak, rapor hazırlamak, araştırma yapmak gibi). Ve çalışmak istediğin 3 şehir/bölge/ülke belirle. Son olarak tüm bunları karıştırarak farklı kombinasyonlar yap. Bir bak bakalım bu kombinasyonlardan sana hangi alternatifler, potansiyeller çıkacak. Belki daha önce hiç aklına gelmemiş fırsatlarla karşılaşabilirsin 🙂

12.BİR SEKTÖRÜ YENİDEN DÜŞÜN

Artık sektörler yeniden şekilleniyor günümüze uyum sağlamak adına. Bu alıştırma için sen de çalışmak istediğin bir sektörü seç önce. Sonra da başla aşağıdaki soruların yanıtlarını aramaya!

Bu sektör neden var? Hangi ihtiyacı karşılamaya hizmet ediyor? Bundan 10, 20 ya da 50 yıl sonra ne durumda olacak?

Mevcut koşullarını göz önüne alarak, sen bu sektöre nasıl katkıda bulunabilirsin? Daha verimli ve sürdürülebilir olması adına neler yapılması gerekiyor?

Bu işin önde gidenleri ne yapıyor? Eğer sorularına cevap bulamıyorsa sektörde 10+ tecrübesi olanlarla görüş.

Bu değişimin kazananları/kazanacakları kimler? Bu firmalar değişen ortamda buna eşlik edecek senin gibi insanları arıyor olabilirler!

13.KENDİNLE İLGİLİ YARATICI BİR YAZI YAZ

Bazen kendine gördüğünden daha farklı bakabilmen için yaratıcı bazı çalışmalar yapmak gerekebilir. Kendinle ilgili bir yazı yazmayı denersen belki de farklı kariyer yolları, farklı alternatifler konusunda vizyonun genişleyebilir.

Bunun için önce daha önce hazırladığın haritandan önemli kilometre taşlarını seç. Sonra bunların seninle ilgisi olmadığını düşün. Ve bu haritaya tamamen hayali 10 adım ekle. Bunların üzerine 3 farklı akış/hikaye yaz; beklentileri ne? buraya nasıl ulaştı? senden farklı ne yaptılar bunların olması için? Sonra bu 3 farklı karakter için gelecek biyografilerini hazırla, nasıl başarılı oldular? Sonra bu hikayelerin senin hayatına yansımasına bak. Sen ilerideki sana ulaşmak için hikayeni nasıl farklı anlatırsın? Bu yeni hikaye neleri değiştirmeni sağlayabilir?

14.Myoccupation.com’U ZİYARET ET

Yine bir web sitesi önerisi, aslında bir online kitabın linki. Amerika için sosyal girişim örnekleri içeriyor. Dünyaya faydalı olmak için yapılabilecek işler, bunun için organizasyonlar, kaynaklar vs. Benzer bir platformumuz var mı bilemiyorum. Zaten herkesin ihtiyaç duyacağı bir adım da değil, gönlündeki hedefe göre ilgili kaynağa ulaşabilirsin…

15.HAYALİ BİR MENTOR YARAT

Sana özel kariyer yolunda sana %100 uyum sağlayacak bir rol model bulma şansın yok. Ama gerçek şu ki herkesin yol gösterici, cesaret verici bir mentore ihtiyacı var. O zaman kendi rol modelini sen yarat 🙂

Önce 3 farklı rol model seç, amacına ulaşmana farklı açılardan faydaları olan. Sonra bu insanların sana faydası olacağını düşündüğün özelliklerini listele, bunu yaparken onların hayatlarıyla ve kariyer yollarıyla da ilişkilendir. Ve toplamı 100 olacak şekilde bu 3 kişiye oranları dağıt ki toplamda senin rol modelin oluşsun. Sonra da düşün bakalım bu insanlar bu özellikleri nasıl kazandı? bunların hangilerini kendi hayatın için kullanabilirsin?

16.BİRİYLE MÜLAKAT YAP

Bir efsane der ki istikrarlı kariyerler doğrusal bir yol izler. Ama buradaki gerçek tesadüfler ve öngörülemeyen gelişmelerdir… Bunu anlamak da dalgalı kariyer yollarının peşine düşmek için cesaret ve güven verir 🙂

Kariyer yolunun doğrusal gittiğini düşündüğün birini bul ve bunun hakkında onunla görüşmeyi talep et. Görüşmede bu yolu takip ederken ona bu seçimleri yaptıran fırsatları, tesadüfleri, toplantıları irdele. Ve sor bakalım bu değişiklikleri, fırsatları değerlendirirken ve bir sonraki adıma geçerken süreçle nasıl başa çıkmışlar???

MAHCUBIYET

17.5 KİŞİYE YARDIM ET

Önemini ya da büyüklüğünü sorgulamadan mümkün olduğunca fazla kişiye ve mümkün olduğunca sık yardım etmek önemli bir meziyettir. Bu yardımların büyük büyük aksiyonlar olmasına da gerek yok, insanları gerçekten dinlemeye zaman ayırsan bile yeter.

Bunun için 5 tane iş ilanı, fırsat, makale, yayın vb. bul ve bunları işlerine yarayacağını düşündüğün 5 arkadaşına gönder. Bu sadece insanlarla bağlantıda kalmanızı sağlamaz, eğer doğru kişiye doğru bilgiyi iletebilirseniz o kişinin hayatında büyük bir fark da yaratabilirsin 🙂

18.TIKANMIŞ HİSSETTİĞİNDE BU 4 ŞEYİ YAPMAYA SÖZ VER

İş arama stres dolu bir süreç olabilir. İnsan kolaylıkla motivasyonunu ve güvenini kaybedebilir. Bunun üstesinden gelmek için “günlük prozac” denilen bir kür var 🙂

İşte böyle anlarda bir hafta boyunca yapman gerekenler: 7 saat uyumak & sağlıklı ve güzel beslenmek & egzersiz yapmak & zevk aldığın bir işle uğraşmak. Dene ve gör neler olduğunu! Eğer bir düzelme yoksa ağla, bir arkadaşını ara ya da vazgeç…

19.BİR SÖZ/VAAT DEFTERİ EDİN

Burada amaç kendine ya da bir başkasına verdiğin sözleri takip etmen. Bunun için yanında sürekli küçük bir defter bulundurursan ve verdiğin her sözü (sana o dosyayı göndereceğim, akşam spora gideceğim gibi) buraya yazarsan takip işin oldukça kolaylaşacaktır. İşe bu şekilde başlarsan iş arama sürecinde de yapacaklarını takip etmek için gerekli alışkanlığı ve enerjiyi kazanmış olursun…

20.TÜM TOLERANSLARINI KALDIR

Toleranslar hayatı devam ettirmek için yeterince kötü olmayan ama çözülmesi de hızlı ve kolay olmayan küçük rahatsızlıklardır. Her gün o kadar fazla şey tolere ederiz ki bunlar birike birike üzerimize ağırlık yapar ve bizi yavaşlatırlar.

Şimdi bunlardan kurtulma zamanı! Önce bunların güzelce bir listesini yap. Sonra her birini ortadan nasıl kaldırabileceğini düşün. Ve tüm bunlardan kurtulmak için bir Pazar gününü ve bir miktar da paranı ayır. Sonra sende yaratacağı farkı gözlemle…

Benim kanaatim bu işin çok da kolay olmayacağı yönünde. Bu toleranslardan o kadar habersiziz ki listesini yapmak bile tahminimizden uzun sürebilir. Ama tabi bir kere bu gözle bakınca da gerçekten bir şeyler değişecektir!

21.Catchafire.com’U ZİYARET ET

Yine bir web sayfası önerisi var. Bu platformun amacı da profesyonellerle kar amacı gütmeyen organizasyonların bir araya gelerek belirlenen projeler üzerinde gönüllü olarak çalışmalarını sağlamak. Yani sosyal sorumluluk projelerinin toplandığı bir site. Bizde de benzerleri çok. Bunu belirli vakıflar aracılığıyla da yapabilirsin, bu amaçla kurulmuş gruplar aracılığıyla da. Burada önemli olan ve asıl mesaj, bu aktivitelerin seni kişisel olarak geliştirmekle kalmayıp sonraki kariyer adımlarında da senin için güçlü birer referans olacakları!

Ben de buna gerçekten inanıyorum. Özellikle de yeni nesil ve yeni yönetim anlayışıyla birlikte gerçekten katma değeri büyük. Artık sadece çalışmak yetmiyor, insani tarafında aktif olması önemli.

22.BİR ODADA SESSİZCE 45 DK OTUR

Pascal demiş ki “İnsanlık problemlerinin tamamı, insanın yalnız başına bir odada sessizce oturamamasından kaynaklanıyor.”. Yalan da değil, şöyle sakin selim kafayla düşünüldüğünde hemen hemen hiçbir problem olduğu kadar büyük kalmıyor insanın gözünde.

Bu felsefeye dayanarak bir deney yapabilirsin. Alarmını 45 dk sonrasına kur, eğer telefonunu kuracaksan mutlaka uçak moduna al. Sonra yanına o sürede aklına gelebilecek önemli şeyleri not etmek için kağıt kalem al, ama sadece önemli şeyleri. Sonra derin bir nefes al ve rahatla. Ve başla… Alarmın çaldığında bu egzersizin sürecinle ilgili düşünme tarzına nasıl bir etkide bulunduğunu düşün…

YENİ YETENEKLER EDİNME

23.YETENEKLERİNİN LİSTESİNİ YAP

Tüm iş bulma kitaplarında ya da makalelerinde mutlaka yer alır yeteneklerinin listesini çıkarma adımı. Aslında gerçekten işe de yarar. Bu yetenek varlığını çıkarırken şu 3 adımı takip edebilirsin.

Önce tüm yeteneklerin listesini çıkar. Sonra sınıflandır hangilerinde iyisin ve hangilerini yapmaktan hoşlanıyorsun. Ve son olarak nasıl bir ortam bu yeteneklerini açığa çıkarıyor? Ofiste çalışmak mı, evde çalışmak mı, yalnız çalışmak mı, takım çalışması mı, yaşadığın şehir mi, başka bir yer mi???

Eğer yetenekleri nasıl adlandıracağından emin değilsen kariyer sitelerinden destek alabilirsin…

24.NE ÖĞRENMEK İSTEDİKLERİNİN LİSTESİNİ YAP

Nelere sahip olduğunu artık bildiğine göre şimdi sıra geliyor gelecekteki sen için başka nelere sahip olman gerektiğine 🙂

İşe öğrenmen gereken 15 maddeyi listeleyerek başla. Bu listeye büyük küçük, sosyal teknik her türlü yeteneği ekle. Sonra bu listeye öğrenmeye hevesli olduğu ve senin karakterinin farklı kısımlarını geliştirecek ilgi alanlarını ekle. Devamında hayali mentorunun sahip olduğu ve senin de işine yarayacak yetenekleri ekle. Bu listendekilerin 3 ya da daha fazlasını öğrenmene yardımcı olarak eğitim firmaları var mı? Bunu düşünerek sana bu yetenekleri edinmende yardımcı olacak firmaların listesini çıkar.

25.BİR ÖĞRENME PAKETİ OLUŞTUR

Her gün çok fazla şey okuyup bilgiler ediniyoruz, ama bunların bir çoğu unutuluyor. Bu bilgileri sindirme işini biraz yavaşlatıp neler öğrendiğini daha iyi hatırlamak için bir öğrenme paketi hazırlayabilirsin. Bu yeni alışkanlık bir sonraki adımda ne yapmak istediğini ve kime ulaşmak istediğini kolaylıkla ayırt etmeni sağlayacak.

Önce bir kutu edin, bu plastik/karton nasıl istersen olabilir ama mutlaka masana yakın tut. Sonra başla okumak istediğin, beğendiğin yazıları kesip bu kutuya atmaya. Online olanları da özel bir klasör yaratarak oraya atabilirsin. Birkaç ay sonra bu kutudakilerin ve klasördekilerin fotokopilerini/çıktıları al ve hepsini bir kitapçık haline getir. Ve sonra ne zaman canın sıkılırsa, bir şeyler öğrenmek istersen bu kitapçığı eline al ve oku. İçindeki kişileri ve hikayeleri hatırla. Beğendiklerini tekrar oku.

Benden bir ekleme; bunu yaparken çevresel duyarlılığını aman kenara atma 🙂 Sadece gerçekten okuyacaklarının çıktısını al…

26.OKULUN DIŞINDA BİR EĞİTİM AL

Yeni yetenekler kazandıran çokça firma ve platform var artık piyasada. Portföyüne ekleyebileceğin yetenekler öğretecek kursları bul. Bunun için eğitim kurumlarından bizzat kurs almayı da tercih edebilirsin, online eğitimleri de. Bunun için önerebileceğim bazı online siteler mevcut: Coursera, UniversalClass, SkillShare… Ben fırsat ve ilginç bir konu buldukça bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum, tavsiye ederim 🙂

27.BİLMEDİĞİN BİR FİRMA İLE GÖRÜŞ

Bazen yabancılarla konuşmak iyidir 🙂 İyi bir firmadan çalışan birileriyle konuşmak hem iletişim ağını genişletmene hem de firmayı daha yakından tanımana vesile olabilir. Bu adım belki çok kolay ve konforlu olmayabilir ama denemeye değer!

Önce çeşitli listelerde ilk 500 ya da 1000’de olan firmalardan sana cazip gelen 5 farklı firmayı belirle. Sonra bu firmalardan çalışan birilerini bul, bu illa ki üst seviyeden ya da insan kaynaklarından birisi olmak zorunda değil. Bu kişilere mesafeli ama sosyal bir mail hazırla. Mailde kendileriyle görüşmek istediğini, iş aramadığını, sektörleriyle ya da firmalarıyla ilgili daha yakından bilgi sahibi olmak istediğini belirt. Bunu yaparken kendini de cazip kılacak bazı bilgiler paylaşmayı unutma. Eğer bir şekilde görüşme şansını yakalarsan da sektörü ve firmayı yakından tanımaya çalış. Kendisinin gelecek ve değişimler konusunda fikirlerini sor. Mümkün olduğunca çok şey öğrenmeye çalış.

İLETİSİM AĞI KURMA

28.BİR İLETİŞİM AĞI HARİTALA

İş kapmanın en etkili yolu rahatsız edici olmadan doğru kişiyle bağlantı kurma yeteneğine dayanır. Bunu doğru yapmanın bazı adımları var.

Önce tanışmak istediğin kişiyi seç. Sonra onu sosyal platformlarda araştır ve bak ortak tanıdığınız var mı? Eğer direk bağlantınız yoksa ikinci dereceden birileri için benzer yolu izle. Bu şekilde bağlantı yolunu bulana kadar dene. Bu şekilde senin için en ilginç ve en ulaşılabilir olan kişide dur. Sonra da ona kendini tanıtan ve neden onunla bağlantı kurmayı istediğini açıklayan bir tanışma maili gönder. Mail adresini bulmak bazen zor olabilir ama güzel olan her şey zordur zaten 🙂 Direk mail tabi ki daha garantili ve daha etkilidir ama LinkedIn aracılığıyla bağlantı kurmak da çoğunlukla işe yarar.

29.KENDİNİ TANITMANIN 4 FARKLI YOLUNA ÇALIŞ

Bazen “Ne yapıyorsun?” sorusu karşısında aynı cevaba saplanıp kalınır. Oysa ki ne yaptığından bahsetmenin bir çok farklı yolu var. Ve aslında bu soruya nasıl cevap verdiğinin de sürecin devamında çok büyük etkisi var. Şimdi bu alternatiflerin 4 tanesine bakalım…

  • “Bu”nu öğrenmek üzerinde çalışıyorum, bu nedenle “Şu” sektörü tekrar düşünebilirim: Buna karşılık neden soruları gelecektir. Böylece görüşme buralara nasıl geldiğinizin üzerinden ilerleyecektir.
  • “Bu” alanda/sektörde çalışıyorum ve “Şu”nu yapıyorum: Buradaki “şu” iş tanımından ziyade daha genel kariyer hedefini içermeli ama. Eğer insan kaynakları alanında çalışmak istiyorsanız “insanlara iş bulmalarında yardım ediyorum” ya da strateji alanında çalışmak istiyorsanız “ yaratıcı tarafta çalışıyorum” diyebilirsiniz. Eğer gelecekteki işinden konuşmayı seviyorsan bu cevabı tercih edebilirsin.
  • “Bu”ndan sonra nereye gideceğimi şekillendirmeye çalışıyorum. Bakalım göreceğiz, bunun için zamanım var: Buradaki “bu” en son yaptığın ve zevk aldığın bir proje olabilir. Bu da yine görüşmeyi doğrusal olmayan hayat akışına yönlendirecektir.
  • Şu an “Bu”nu öğreniyorum ve çok heyecanlıyım. Sizin işinizde öğrenme sınırları nasıl: Buna karşılık olarak neden ve nasıl soruları gelecektir. Eğer öğrenme ve kendini geliştirme konusunda heyecan duyuyorsan bu cevabı seçmelisin.

30.KATILMAK İÇİN 3 AKTİVİTE SEÇ

Bu yıl içerisinde katılacağın 3 tane aktivite/organizasyon seç. Bu aktiviteler seni yeni sektörlerle tanıştıracak, kişisel gelişimine katkıda bulunacak ve sana heyecan verecek bir kaçış olabilecek organizasyonlar olsun. Bu seçimi yaparken bazı noktalara dikkat etmende fayda var:

Tüm istediklerini içeren tek bir aktivite varsa bile sadece buna bağlı kalma. Doğru kişilerle tanışmanın yolu mümkün olduğunca fazla ortamda bulunmaktır. Başarısız olma ihtimalini de düşün, böylece beklentilerini yüksek tutmazsan daha rahat ve daha şanslı olabilirsin. Sürekli bir yerlere katılıp yine de doğru kişilerle karşılaşamıyorsan o zaman biraz daha fazla özveride bulunmanın zamanı geldi demektir. Bu biraz daha fazla para ya da zaman anlamına gelebilir. Ama seçeneklerden bir kısmına biraz fazla harcaman sana sonrasında dengeyi ve doğru sonucu getirebilir.

31.GELECEK PATRONUNU SEÇ

Gelecekteki patronunu bulma bu süreçteki kritik bir bağlantı noktasıdır. Buraya geldiysen, araştırmanı yapmış ve kendini hazırlamışsın demektir. Kime ulaşacağını seçmek ise biraz sezgi biraz da tahmin işidir ve kendi adımları vardır.

Öncelikle daha önceden yaptığın firma listenden en çok öğrenebileceğin ilk 3ü seç. Bu firmalardan 3 ayrı kişiyi belirle. Bunun için stratejini belirle. Örneğin küçük firma ise direk CEO ya da genel müdür ile bağlantıya geç, firma büyük ise çalışabileceğin pozisyonun bir-iki kademe üstüyle. Muhtemelen bu kişiler seni altlarında kademelere yönlendireceklerdir ama hiç dikkate alınmamaktan iyidir 🙂 Bu kişilerin iletişim bilgilerini bul ve onlara dikkatlerini çekecek bir mail gönder. Bu mailin içeriğini sonraki bölümlerde belirleyeceğiz.

32.SENİN SEKTÖRÜNÜ DÜŞÜNEN 20 KİŞİNİN LİSTESİNİ YAP

Bu liste oluşturacağın en geniş liste olacak ve adımları sürdürdükçe daha da büyüyecek. Belirleyeceğin 20 kişi senin gelecekteki patronların, mesai arkadaşların ya da iş ortakların olabilirler. Bu kişisel liste için şu adımları takip et:

Önce çalışmak istediğin sektörden 20 kişiyi seç. Bunun için yapılan bazı özel listeleri kullanabilirsin, ya da başka yerlerde duyduğun gördüğün ilginç hayatlara sahip insanları seçebilirsin. Bu kişileri bulmak için araştırma yapabilir hatta katıldığın organizasyonlardan da yararlanabilirsin. Sonra bu kişilerin neler yaptıklarını, nerelerde olduklarını, onlara nasıl ulaşabileceğini araştır. Bu kişilerin arasında özellikle birlikte çalışmak istediğin birileri çıkarsa onlara ileriki bölümde mentor için anlatılan maili gönderebilirsin.

33.FİRMA LİSTESİ YAP

Daha önceki sektör listesine benzer olarak çalışmak istediğin firmaların listesini yap. Bunu yaparken geniş perspektifte düşün hangi firmalar seni kariyer hedefine daha çok yaklaştırabilir sana daha çok şey öğretebilir. Bu firmalar senin mevcut sektöründen olmak durumunda değil. Eğer bir plan dahilindeyse zıt sektörlerde çalışmayı da hedefleyebilirsin.

Öğrenme listene bir bak. Bu yetenekleri öğrenebileceğin firmaları ve işleri listele. Sonra elindeki firma listesini sana en çok faydası olana göre tekrar sırala. Listenin en üstündeki firmayı seç ve bağlantıya geç 🙂

DAYANMA/TUTUNMA

34.TANIMADIĞIN BİR MENTORE MAIL AT

Tavsiye almak kariyer yolunu inşa ederken kullanacağın en güçlü araçlardan biridir. Birisinden tavsiye istemek o kişiye de kendini önemli ve değerli hissettirir ayrıca senin hayatında da rol sahibi yapar. Tavsiye almak seni başka bakış açılarıyla ve başka başka insanlarla tanıştırır. Herkesin tavsiyesini almak zorunda değilsin. Ama mümkünse az az, farklı farklı kişilerden almaya bak.

Bunun için önce tavsiye almak istediğin kişileri seç. Bu kişilerden iş, destek, para vs. istemeyeceğinden emin olmalısın. Daha sonra bu kişilere neden onlara saygı duyduğunu ve neden onların fikirlerine ihtiyaç duyduğunu ilet ve görüşme talep et. Ve bu görüşmeye hazır ve net sorularla git. Ne yapmak istediğini anlat önce ve bunun için onların sana neler önereceklerini, seni nasıl yönlendireceklerini dinle. Buradan çıkan her yapman gerekeni de vaat defterine ekle.

Ben de danışma, fikir alma konularında aynı fikirdeyim. Farklı ilişkilerde olduğun insanları seçmekte fayda var. Örneğin eşinden, kardeşinden tavsiye alabilirsin. İş ya da okul arkadaşından tavsiye alabilirsin. Eski yöneticilerinden tavsiye alabilirsin. Ya da senin olmak istediğin yerde hatta oradan geçmiş birilerinden de alabilirsin. Önemli olan doğru konuda doğru kaynağı seçmek. Şu da var ki bazen insanlar tavsiye verirken sadece kendi vizyonlarına odaklanıp empati kısmında biraz eksik kalabiliyorlar. Bunu ayırt etmek ve bu yüzden karamsarlığa kapılmamak lazım.

35.5 VAADİNİ GÖZDEN GEÇİR

Bu egzersiz ile üzerinde yük olan 5 vaat konusunda işin kolaylaşacak. Seni en çok yoran, uğraştıran kendine ya a bir başkasına verdiğin 5 sözü seç. Hepsinin üzerinden tek tek geç. İlgili kişiyi arayarak bu sözün durumunu güncellemek istediğini söyle. Yapamayacağını ya da nasıl yapacağını söyle yeni haliyle. Bu şekilde bu 5 sözün en az 2si için kendini rahatlat. Kafan daha rahat olarak sonrakilere hazırla kendini 🙂

36.GEÇMİŞİNDEN 5 MENTOR İLE BAĞLANTIYA GEÇ

Geçmişte tavsiye aldığın kişilerle tekrar bağlantıya geçmek iç açıcı ve ilginç bir tecrübe olabilir sonraki adımların için.

Öncelikle son beş yılda tavs,ye aldığın 5 kişiyi belirle. Bu kişilerle iletişime geç ve daha önceki tavsiyelerinin faydalı olduğuna inandığınız için tekrar kendilerine danışmak istediğini ilet. Mutlaka hepsini dinle, ama tabi ki sadece sana faydası ve katkısı olacak olanlar üzerinde dur ve çalış.

37.SENİ DİKKATE ALMAMIŞ BİRİNE KARŞI GALİP GEL

Bu süreçte bir çok mentore, gelecek yönetici potansiyellerine ve önemli insanlara ulaşmaya çalışıyorsun. Gel gör ki bu kişilerden bir kısmı seni dikkate almayabilir. Bu adımda amaç o kişi ya da kişileri kendi tarafına çekmen.

Bunun için onlara daha önceki tavsiyelerini dinlediğini hatta sırf onlar dedi diye aksiyon aldığını ve başarılı olduğunu söyle. Sonra yine tavsiyelerini dinle ve ardından onlara teşekkür mesajı gönder. Ya da iki tane hatırlatma mesajı gönder. İlkinde daha önceki tavsiyelerinden ufak bir hatırlatma yap, ikincisinde de tavsiyelerine uyduğunu söyle ve güncel durumunu paylaş ve daha sonra ne yapman gerektiğini sor.

38.5 YAKIN ARKADAŞINA “İŞ ARIYORUM” MAILI GÖNDER

Bu yolla hem arkadaşlarını sürecine dahil etmiş hem de yeni fırsatlara imkan tanımış olursun.

Önce sana yakın ya da seni farklı dünyalara bağlayabilecek 5 arkadaşını seç. Onlara iş arayışından bahseden bir mail gönder. Planlarından, yaptıklarından bahset ve tavsiyelerini iste. Rahat hissedebildiğin sürece bu maili başka arkadaşlarına da gönder. Cevaplarını takip et. Tüm geri bildirim ve tavsiyeleri al ve işine yarayacaklar üzerinden nasıl bir yol izleyeceğine karar ver.

39.KENDİNİ STRESLİ BİR DURUMDA KAYDA AL

Stresli ve sinirli zamanlarda nasıl davrandığın konusundaki düşüncenle gerçekten nasıl davrandığın arasında dalar kadar fark vardır. Bu egzersiz ile gerçekten nasıl davrandığını görüp bu konuyu nasıl iyileştirebileceğin üzerinde çalışabilirsin.

Bunun için sinirli olduğun bir durumu seç. Telefonunun kayıt işlemini aç. Bunun için karşındaki kişiye haber vermene gerek yok çünkü kaydı bir tek sen göreceksin. Bu durumdan tamamen çıkmadan kaydı izleme sakın, objektif olamazsın. Daha sonra kendin ya da bir arkadaşınla birlikte görüntüyü incele. O an nasıl hissettiğin ve nasıl davrandığın arasındaki farkı analiz et. Bunun üzerinde nasıl daha farklı davranabileceğini düşün.

BASVURU

40.BİR KARİYER SİTESİNİ ZİYARET ET VE ÇIK

İş bulmaların artık çok az bir kısmı kariyer siteleri üzerinden gerçekleşiyor özellikle de yönetici seviyelerinde. Artık bu işler daha çok iletişim ağlarıyla yapılıyor. Bu yüzden bu gibi sitelerde çok fazla zaman harcama. Ziyaret et, bakın ama oralara odaklanma. Onun yerine yapman gereken diğer adımlara, aktivitelere yönel.

41.İŞ ARAYIŞINI AYRI BİR DOSYADA TAKİP ET

İş arayış sürecini özel bir dosyada takip altında tut. Buraya aldığın aksiyonları, görüştüğün kişileri, bu görüşmelerin sonuçlarını, sürecinde kat ettiğin adımları, aldığın kararları ve ilgili her şeyi kaydedebilirsin. Bu sayede hem hiçbir adımı kaçırmazsın hem de süreç kontrolün altında yürür.

42.BU MAILİ ÇALIŞMAK İSTEDİĞİN FİRMALARA GÖNDER

Bu sihirli bir mail. Özel bir formatı var ve seni yeni işine doğru hareketlendirebilir 🙂 Neden böyle? Çünkü firmalar günde yüzlerce özgeçmiş ve iş başvurusu alıyorlar ama içlerinde misyon, gerçek yetenekler eksik. İşte bu mail bu eksikleri tamamlamak üzere tasarlandı.

İlk paragrafta gerçekten yeteneğin olduğunu 3 farklı şekilde kanıtla. Firmalar gerçek yeteneklere ihtiyaç duyuyor ve liderlik gibi genel yetenekler bu aşamada yeterli değil. İkinci paragrafta bir hedefin olduğunu ve bu hedefinin firmanın hedefleriyle örtüştüğünü kanıtla. Bunu kanıtlamak için önceki görüşmelerinden, araştırmalarından faydalanabilirsin. Üçüncü paragrafta birlikte çalışırsanız nasıl daha çok şey kazanacağınızı anlat ve onlarla beraber nasıl çalışabileceğiniz üzerinde detaylı görüşmek istediğini belirt.

43.BİR ARTİST GİBİ PORTFÖYÜNÜ HAZIRLA

Portföyünü hazırlamak tecrübelerin hakkında daha özet ve net konuşmana yardımcı olur. Doğru zamanda, doğru kişiye, doğru bilgileri vermeni sağlar.

Bunun için geçmiş tecrübeni münferit işlere/projelere böl. Her proje için bir sembol bul. Ve her proje için kısa bir hikaye yaz. Sonra bunları birleştirerek portföyünü oluştur. Bunu sunum gibi farklı formatlarda yapabilirsin. Hazırladığın portföyü de firmalarla değil ama arkadaşlarınla paylaşabilirsin.

44.BİR İŞ BAŞLIĞI/ADI BUL

Firmalar genellikle geleneksel pozisyon isimleriyle işe alım yaparlar. Bir işe başvurmadan önce hangi teknik becerilere sahip olduğunu ve bu iş başlığında nasıl belirtebileceğini bilmelisin.

Önce bir kariyer sitesine gir ve ilgini çeken 10 farklı iş başlığını bul. Her iş başlığı için hangi yeteneklere ihtiyaç olduğunu listele ve kendi yetenek listenle karşılaştır. Eksiklerin varsa öğrenilecek yetenekler listene ekle. Ve bu iş başlıklarına tutun. Çünkü bunlar ilerde çalışmak istediğin firmaların ihtiyaç duyacağı iş başlıkları olacak.

45.BİR AJANSA KAYIT OL

Burada ajans ile kastedilen insan kaynakları danışmanlık ve aracı firmaları. İyi bağlantıları olduğunu ve iyi iş yaptığını düşündüğün olabildiğince fazla firmanın veri tabanında olmanda fayda var. Bunlar büyük kurumsal firmalar olabileceği gibi butik aracılar da olabilir.

46.NE KADAR KAZANMAK İSTEDİĞİNE KARAR VER

Ne kadar kazancın yeterli olacağı her birey için farklıdır. Buna cevap vermek öyle kolay da değil zaten. Bu meblağı belirleyebilmek için bazı sorulara cevap bulmak faydalı olabilir. Önceki işin de ne kadar kazanıyordun (ki bunun en az %20 fazlasını hedeflemek genel kuraldır)? Giderlerin ne kadar? Nasıl bir hayat istiyorsun? Arkadaşların ne kadar kazanıyor? Ne kadar kazanç sana iyi hissettirir? Gibi gibi… bu cevapların ışığında kendin için en düşük – orta – en yüksek gelir seviyelerini belirlemelisin.

MULAKAT

47.NE ZAMAN BEDAVAYA ÇALIŞABİLECEĞİNE KARAR VER

Hangi koşullarda ücret almadan çalışabileceğini böyle bir durum başına gelmeden belirlemiş olman avantajlı olacaktır. Buna karar verirken şu 3 soru sana yardımcı olabilir.

Sonrasında ne olacak? Fuarlara, konferanslara katılmak gibi sektörde senin için yeni ufuklar, kapılar açacak bir işse neden olmasın mesela. Öğrenmen gereken şeyi kendin öğrenebilecek misin? Bu iş sonrasında öğreneceklerini bilmen gerekir. Çıkış planın nedir? Stajyerlik gibi dönemlerin sonrasında nasıl devam etmek istiyorsun, ona göre yolunu belirle.

48.BU KONUŞMA KILAVUZUNU OKU

Opencatalog.co tarafından Kuzey Amerika firmaları bazlı hazırlanmış bir brifing var bu bölümde. Brifingin amacı insanları mülakatlara hazırlamak. İstersen okuyabilirsin. Benzer araştırmalar ve örnekler çokça karşına çıkacaktır Türkiye için de geçerli olan.

49.AMACINA BAĞLI OLDUĞUNU KANITLA

Eğer doğru yeteneklerin var ama amacın yoksa bunların üzerinde çalışarak seni işe alması için firmayı ikna edebilirsin.

Bu sektörden bir uzman ile sektördeki yenilikleri konuş. Bu konuyla ilgili oku ya da konuşmalara katıl. Bu sektördeki soruları cevaplayabilecek 5 kişi ile görüş. Konuyla ilgili 3 farklı organizasyona katıl. Farklı firmalarla görüş. Bu konuda işbirliği yapıp tartışabileceğin insanları topla. Kısacası konu hakkında mümkün olduğunca çok ve çeşitli bilgi edin…

50.FİRMAYA SÖYLEMEDEN ÇALIŞMAYA BAŞLA

Reklam ajansları genellikle firmalar onlara ödeme yapmadan onlar için iş çıkarmaya başlarlar. Neden aynı şeyi sen de yapmayasın 🙂

Bunun için çalışmak istediğin firmayı seç. Onlar için ne yapmak istediğine karar ver. Örneğin insan kaynakları istiyorsan onlara potansiyel adaylar bul, satış istiyorsan iki potansiyel müşteriyi ikna et… Firmaya söylemeden hatta başvuru da yapmadan bunun üzerinde çalışmaya başla. Daha sonra ilgili bir üst yöneticiye neler yaptığını ve onlarla çalışmaya hazır olduğunu ileten bir mail at. Ve cevap alana kadar takip et 🙂

MUTLU SON 🙂

Ve umuyoruz ki sonuç mutlu son! Bu listeyi bir reçete değil de tavsiye listesi olarak görmek lazım bence. Çünkü bu işin garanti bir çözüm yolu yok ne yazık ki. Kim olduğunuza, ne istediğinize, şartlarınıza bağlı olarak bu 50 madde üzerinden farklı sıralamalar farklı kombinasyonlar denenmesi gerekebilir. Buradaki asıl mesaj işin klasik iş arama sürecinden çok daha farklı olması gerektiği. Daha yaratıcı, daha radikal, daha özel yollar denemek lazım…

Umarım ihtiyacı ya da ilgisi olana bir faydası dokunur…

Yazıyı orjinalinden Türkçe’ye çeviren : Aytuna Oto

İŞ DÜNYASI : Philip Morris Sigara Şirketinin Kurucusu Yahudi İşadamı Morris Şinasi


Philip Morris Sigara Şirketinin Kurucusu Yahudi İşadamı Morris Şinasi

Morris Şinasi: Manisa’da 1855 yılında Sefarad Yahudilerinden yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Morris, 9 yaşında kuşpalazı hastalığına yakalanır. Müslüman Türk doktor Şinasi Bey’in tedavi ederek sağlığına kavuşturduğu çocuk, ailenin hekime minnetinin ifadesi olarak Morris Şinasi adıyla yaşamına devam eder. Gençliğinde bir tütün tacirinin yanında çalışmaya başlayan Morris Şinasi, 1890 yılında gittiği ABD’de tütün ticareti yaparak zengin olur. Tütün piyasasında dünya devi olan Philip Morris şirketine adını veren Morris Şinasi, 1929 yılında vefat eder ancak vasiyeti doğrultusunda ayrılan parayla, 9 yaşında hastalık acısı yaşadığı Manisa’da 1933 yılında Morris Şinasi Milletlerarası Çocuk Hastanesi kurulur.

Türk Tütünlerini Amerikaya Pazarlayarak Zengin Olan Philip Morris Sigara Şirketinin Kurucusu Yahudi İşadamı Morris Şinasi

Philip Morris Marlboro

Morris Şinasi Yunanistan’daki bir basın toplantısında kendisine uzatılan kağıdı yanındakine verir ve “Ben okuma bilmem sen oku” der. Bir gazetecinin “okuma yazma bilmeden bu kadar zengin oldunuz, bir de tahsilli olsanız kim bilir ne olurdunuz?” diye sorunca Morris, 15 yaşında çalıştığı mezarlıkta okuma yazma bilmediği için bir aileye mezar yeri gösteremediği ve bunun üzerine işini kaybettiği güne atıfta bulunarak, “İyi bir mezar bekçisi olurdum” cevabı verir. 1929’da vefat eden Morris Şinasi’nin vasiyeti doğrultusunda bağışlanan 1 milyon doların 800 bin doları ile Manisa’da hastane kurulur. Geriye kalan 200 bin dolarla alınan devlet tahvillerinin getirileri de hastane için kullanılmaya devam eder.

İŞ DÜNYASI /// VİDEO : Ünlü Markaların Piyasaya İlk Giriş Ürünleri


VİDEO LİNK :

https://www.youtube.com/watch?v=lGf9sufUdSA&feature=em-subs_digest

ÇİN DOSYASI /// UMUT ERGUNSÜ : Çinli Şirketlerle İş İlişkisine Girerken Dikkat Edilmesi Ge rekenler (İŞ DÜNYASI)


Çinli Şirketlerle İş İlişkisine Girerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

KAYNAK : http://www.cinhh.com/cinli-sirketlerle-is-iliskisine-girerken-dikkat-edilmesi-gerekenler/

Yazar: Umut Ergunsü

Ülkemizden her sene on binlerce şirket Çin ile iş yapıyor, Çinli şirketlerle muhatap oluyor. Bu münasebetlerin istatistiklere yansıyan faturası 2015 yılı için 27,5 milyar dolar oldu. Yani iki ülke arasındaki ticaretin hacmi 2015 yılında 27,5 milyar dolara ulaştı. Ülkemizden Beko, Aksa Jeneratör, Çimtaş, Colins, Zorlu gibi belli başlı şirketlerin Çin’de ofisleri var. Bu şirketler Çin’le iş yapmak pratikleri konusunda derin bilgi birikimlerine sahipler. Fakat diğer yandan, biraz daha ufak çaplı şirketlerimiz var. Bu yazıyı Çin ile iş yapmak isteyen ve gerekli bilgilere ulaşmakta zorluk çeken bu tür şirketlerde çalışan iş insanları için yazıyorum.

Aslında Çinli şirketlerle iş yapmak için yapılması gerekenler sanıldığı kadar çok zor değil. Önemli olan, belli başlı bazı prensiplerden vazgeçmemek ve kurallarda ısrarcı olmak.

Genel Bilgi için Adres: Ekonomi Bakanlığı Web Sitesi

Çin ile ilgili genel bilgiler için Ekonomi Bakanlığı web sitesinde faydalı bilgiler var. Çinli şirketler ile iş yapmadan önce bu sitenin iyice incelenmesinin yerinde olacağı görüşündeyim. Sitede Çin ülke profili, ticari temsilciliklerimiz, pazar bilgileri, sektörler, ikili anlaşmalar, faydalı linkler, ekonomik görünüm, haber bloğu ve etkinlik takvimi başlıkları altında çeşitli bilgiler mevcut. Ekonomi Bakanlığı’nın web sitesine gitmek için lütfen burayı tıklayınız.

Aşırı Pazarlık Yapmayın

Şanghay’da asgari ücret, vergiler ve sosyal sigortayı dâhil edince 3.000 RMB*. Bu miktar Kasım 2016 kuruyla 1.400 TL’yi buluyor. Türkiye’deki asgari ücretle arasındaki fark 250 TL kadar. Özellikle ülkenin doğu kesimi artık eskisi gibi değil, karın tokluğuna üretim yaptırılamıyor işçilere. Üretilen ürünün onlara da bir maliyeti var. Aşırı pazarlık yapılırsa, Çin tarafı ya eksik ürün ya da hurda gönderir. Hatta hiç ürün göndermeyebilir de. Yetkililerden öğrendiğime göre, Şanghay Ticaret Ataşeliğimize her gün en az bir tane bu şekilde ürün tedarik etmiş –daha doğrusu istediği ürünü tedarik edememiş!- Türk firması başvuruyormuş.

Fuara Katılım Sağlayın

Çinli bir firma ile iş yaparken, özellikle de Çinli bir firmadan mal alırken onun aracı değil de üretici olduğundan emin olmak gerekir. Bunu anlamanın en kolay yollarından bir tanesi Xiamen’deki mermer, Shenzen’deki elektronik, Şanghay’daki gıda fuarları gibi fuarlara katılmaktır. Fuardaki standı 50-60 metre karenin üzerinde ise büyük ihtimalle üreticidir. Fuar sonrası ofis ve fabrika ziyareti yaparak da ilgilendiğiniz firmanın üretici olup olmadığını anlayabilirsiniz.

Pazar Araştırması için Özel Şirketlere Başvurun

Ticaret Müşavirliklerinin iş tanımı şu şekilde yapılmış: Firmaları genel bilgilendirme; Türk firmaların ithalat, ihracat, yatırım, hukuki sistem, sektör potansiyeli ve fuar bilgisi, resmi mektup yazarak Çinli firmalar ile sorun yaşayan Türk firmalara yardımcı olma.

Detaylı Pazar araştırması ihtiyacı doğarsa onun için uluslararası pazar araştırması yapan şirketlere başvurmak gerekiyor.

Yetkililerden öğrendiğim bilgiye göre, 2011/1 sayılı pazar araştırması tebliği ile devletimiz 2006 yılından beri, pazar araştırması için uluslararası pazar araştırma şirketlerinden alınmak üzere, şirketlere maddi destek veriyormuş. Firma raporun bir örneği ile birlikte bağlı bulunduğu ihracatçı birliğine başvurunca, rapora verdiği ücretin %60’ını devletten alabiliyormuş.

Denetim Şart

Çin’deki firmalarda iki türlü sorun oluyor. İş ahlakına uygun hareket etmeyen şirketler olduğu gibi, işini bazen düzgün bazen de özensiz yapan tutarsız şirketler de oluyor. Denetim her zaman için şart. Kendi elemanını kontrol için gönderemeyecek firmalar için “3rd party inspection” gerekli (Fabrikaya giderek kontrol edecek). Çok cüzi bir ücretle, mal fabrikadan çıkmadan önce tespit ve düzeltme yapıldığı için sorunlar yerinde çözülüyor. Eğer “3rd party inspection” kullanılmazsa mal Türkiye’ye geldikten sonra fazladan işçilik masrafı yapmak gerekiyor. Bu da genelde masrafı katlıyor.

Yazının sonuna, geçtiğimiz yıl DEİK için yazdığım ve “Çin’de Türk Ticari Varlığını Arttırmak” başlıklı raporun sonuna koyduğum vaka çalışmasını ekliyorum. Bu çalışmada bir Alman şirketinde çalışan üst düzey bir Türk yönetici ile mülakat yapmıştım. Böylece benzer konularda Almanların nasıl çalıştığı hakkında bir fikrimiz olacaktır.

Alman Continental’ın Çin’de Çalışma Tarzı

Continental’ın Şanghay’da çalışan üst düzey bir Türk yöneticisinden, Alman şirketlerin Çin’de çalışırken önem verdikleri noktalar hakkında bilgi ve bu yöneticinin önerilerini aşağıda bulabilirsiniz.

Soru: Alman şirketleri Çin pazarına girmeden önce nasıl araştırmalar yapıyor. Büyükelçilik, Ticari Ataşelikler vb nasıl yardımcı oluyor?

Cevap: Yeni bir pazara girerken birçok konuda araştırma yapmak gerekiyor. Hukuki sistem, devlet teşvikleri, ulaşım/telekomünikasyon altyapısı, işgücü pazarı vb konular işin niteliğinden bağımsız olsa da her firma için önemli konular. Bunun yanı sıra yapılacak işle ilgili pazar, rekabet, ürün vb detayları da etraflıca inceliyoruz. Ve bu konuların her biri hakkında araştırma yapmak, talep ettiğin detay ve ürünün türüne göre çok farklılık gösteriyor. Bu nedenle Büyükelçilik/Ticari Ataşeliklerden alacağımız bilgi/destek, ilk izlenim ve genel bilgilendirme için önemli; fakat yatırım kararı için yeterli değil. Yine de bahsettiğim konularla Çin hakkında genel bilgi ve sektörel ana bilgilerin artırılmasi cok önemli. Düzenli olarak aldığımız destek ise idari konularda. Çin’den Almanya’ya göndereceğimiz çalışanların kısa-süreli/uzun-süreli vize alması konusunda ciddi avantajlarımız var. Çince konuşan Alman çalışanlar/tercümanlar bulma konusunda büyükelçiliğin desteği var. Ayrıca, bizleri gerektiğinde ilgili kurumlara yönlendirebiliyorlar.

Soru: Şirketin Çin’de gireceği sektörle ilgili bilgilere Almanya’nın Çin temsilcilikleri vasıtasıyla ulaşmak kolay mı? Bu bilgilere başka nasıl ulaşılıyor?

Cevap: Yukarıda açıkladığım gibi, ülke temsilciliklerinden alınan bilgiler faydalı fakat yeterli değil. Bu nedenle firmalar genelde pazar araştırma veya danışmanlık firmalarını kullanarak, ya da kendi pazar araştırma birimlerini kurarak kendi sektörleri ile ilgili detaylı bilgi sahibi olabiliyorlar.

Soru: Çinli şirketlere mal satarken insani ilişkilerin önemi ne? Sen üst düzey bir yönetici olarak nasıl yaklaşıyorsun ve neler öğrendin?

Cevap: İnsan ilişkileri her yerde olduğu gibi burada da çok önemli. Elbette ki Avrupa’ya kıyasla çok daha yoğun ama, özünde çok benzer. Müşteri ya da tedarikçi sana güvendikten sonra gerisi çok daha kolay. Avrupa’dan farklı olarak, Türkiye’ye benzer şekilde, müşteriler çok daha fazla ilgi/saygı bekliyor. Onların dilini konuşmak, onlarla doğrudan iletişim kurabilmek çok önemli. Örneğin; benim ekibimin tamamı yerel. Sadece İngilizceyle, yabancılar aracılığıyla iş yürütmek mümkün değil. Fakat son dönemde, özellikle hükümetle ilgili birimlerde, ilişkiye dayanan iş yaklaşımı yavaş yavaş ortadan kayboluyor. Rüşvet/çıkar sağlamaya yönelik tutumlar hükümet tarafından çok sıkı takip edilmeye başlandı.

Fakat ilişki ne kadar iyi olursa olsun, ürün kalitesi beklentinin altında ise, ya da ticari olarak rekabetçi değilse, ya da marka değeri çok yüksek değilse, herhangi bir firmanın Çin’de başarılı olma şansı yok.

Soru: Ticari bir anlaşmazlık olduğunda bunu nasıl çözdünüz? Çin’de hukuki altyapı ticari anlaşmazlığı çözmede faydalı mı? Yoksa karşı tarafla anlaşma yoluna gidilmesi daha mı uygun?

Cevap: Ticari anlaşmazlıklar konusunda pek tecrübem olmadı, ama dünyanın diğer yerlerinde olduğu gibi genelde uzlaşma tercih ediliyor.

Soru: Türk şirketlere Çin’de başarı için önereceğiniz ilk üç şey nedir?

Cevap: Çin’i ucuz üretim merkezi, kalitesiz ürünlerin satılabileceği bir yer olarak görmemeliler. Çin tüketicileri çok seçici, düşük kaliteye ve kötü ürüne tahammülleri yok.

Yerel kültürü anlamak, Çince konuşmak başarı için çok önemli. İnsan kaynaklarına ciddi yatırım yapılması gerekiyor. (Ben genel olarak çalışanlarımdan çok memnunum.)

Çin çok dinamik bir pazar olduğu için ürün geliştirme ve üretim alanlarında; olabildiğince esnek, yerel pazara yanıt verebilecek bir yapı oluşturmak çok önemli.

Dipnot

*Şanghay nüfusuna kayıtlı olanlar için asgari ücret 3530 RMB, bunun üzerine yüzde 42 vergi ekleniyor, yani toplam ödenen tutar 5012 RMB’ye ulaşıyor.

AMERİKA DOSYASI : Türk iş dünyasından “Trump” yorumu


Türk iş dünyası temsilcileri, Donald Trump’ın ABD başkanı olmasının iki ülke ilişkileri açısından olumlu olacağını ve yeni fırsatlar gündeme getirebileceğini belirtti.

Türk iş dünyası temsilcileri, Donald Trump’ın kazandığı ABD başkanlık seçim sonuçlarını değerlendirdi.

Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, beklentilerin az farkla da olsa Hillary Clinton’ın kazanacağı yönünde olması nedeniyle seçim sonucunda Trump’ın kazanmasının dünya kamuoyunda sürpriz olarak görüldüğünü ifade etti.

Özilhan, beklentisinin Clinton’ın kazanması yönünde olduğunu belirterek, "ABD gibi kurumsal güçlü bir yapıda birtakım stratejik politikaların çok kolay değişmeyeceği kanaatindeyim. Farklı bir politika olmayacak diye düşünüyorum. Trump, zaman içerisinde ABD’lileri destekleyeceğini, ekonomiyi büyüteceğini ve yeni yatırımlar yapacağını söyleyerek bu zaferi sağladı." diye konuştu.

Seçim sonucunun ABD ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilere etkisine ilişkin de Özilhan, her yeni liderin yeni görüşü olacağını ifade ederek, "Daha önce de dediğim gibi, sistem ve stratejiler, kurumsal yapı içerisinde olduğu için değişmeyecektir. Ama Trump’ın bir iş adamı, daha esnek olması ilişkileri daha iyi noktaya getirebilir." görüşünü dile getirdi.

AKIN: YEPYENİ BİR DÖNEM AÇILDI

Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın da beklenen bir sonuç olmadığı için yepyeni bir dönemin açıldığını belirterek, hareketli bir dönemin başladığını söyledi.

Akın, "ABD’de yeni bir büyüme hikayesi yazılacağını düşünüyorum. Türkiye ile ilişkiler açısından daha iyi olur. İlişkiler açısından yeni bir fırsat doğdu." diye konuştu.

ALPTEKİN: KARŞIMIZDA DAHA VERİMLİ BİR ORTAK BULABİLİRİZ

Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Ekim Alptekin ise seçimin en önemli belirleyici dinamiğinin seçmen nezdindeki statüko yorgunluğu olduğunu ve Trump’ın her ne kadar siyasi tecrübeye sahip olmasa da küçük ancak ciddi geçmişe sahip bir ekip kurduğunu söyledi.

Alptekin, söz konusu ekibin Türkiye’yi iyi tanıdığını, Türkiye ile ilgili belli bir vizyona sahip olduğunu ve bazı hedefleri bulunduğunu ifade ederek, "Örneğin Trump’ın milli güvenlik danışmanı General Michael Flynn var. Flynn, seçim günü daha Trump’ın kazanacağı belli olmadan The Hill gazetesinde ‘ABD, Türkiye’yi desteklemeli’ şeklinde ve özellikle FETÖ gerçeğini tüm çıplaklığıyla ortaya koyan bir yazı yazmış." şeklinde konuştu.

Bunun Türkiye’nin hassasiyetleri konusunda daha dikkatli bir tavır işareti olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan Alptekin, şunları kaydetti:

"Clinton olsaydı bir nevi Obama politikasının devamı, bölgedeki, politikadaki anlaşmazlıkların devamı, Amerika’da bir nevi kendine stratejik derinlik yaratmış bu illegal yapıyla ilgili bizim derdimizi anlatamamamız, hassasiyetlerimizin yeterli yankı bulmaması gibi sorunların devam edeceğini düşünüyordum. Bu konularda şimdi Trump iktidarında biraz daha hızlı sonuç alabiliriz. Karşımızda daha verimli bir ortak bulabiliriz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Trump arasındaki kişisel ilişkinin Clinton’a kıyasla daha iyi, daha verimli olacağı öngörüsünde bulunan Alptekin, seçim sonucunun Türkiye açısından olumlu ve doğru değerlendirilmesi durumunda ciddi bir fırsat olduğunu, yeni alanlarda, ekonomik alanda, siyasi iş birliği açısından da bir derinleşme yaşanabileceğini ifade etti.

GÜRÇAY: DÜNYA SİYASETİNDE İLK SÜRPRİZ DEĞİL

Türk-Amerikan İş Adamları Derneği (TABA-AmCham) Başkanı Bora Gürçay, ABD’deki sonucun birçok insanı şaşırtsa da, bunun dünya siyasetinde ilk sürpriz olmadığını söyledi.

Gürçay, yeni dünya düzeni ile ilgili bir trend gördüklerini, bu yıl İngiliz halkının referanduma giderek AB’den ayrıldığını, daha içe dönük ve muhafazakar politikalar izlendiğini, ABD seçim sonucunda da bunu gördüklerini ve ABD halkının daha muhafazakar olan adayı seçtiğini anlattı.

Seçimin Türkiye-ABD arasındaki ekonomik ilişkilere etkisine ilişkin de Gürçay, şunları kaydetti:

"Her iki aday da uluslararası ticaret anlaşmaları konusuna sıcak bakmıyordu. Ne Trans-Pasifik Ortaklığı (TPP) ne de Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı’na… Bu da Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı müzakerelerinin dışında kalan Türkiye için dahil olmamaktansa anlaşmanın hiç olmaması daha iyi. Bunun dışında ister istemez bölgedeki siyaset ABD ve Türkiye ilişkisi için çok mühim. Clinton, bu bölgede daha agresif bir politika izlemek niyetindeydi, ki bu Türkiye ve ABD arasında olumsuz etkiler yaratabilirdi. Trump politikası, daha iç piyasaya yönelik olmak ve global ortaklarla ilişkileri düzeltmeyi hedeflemekte. Türkiye ile dostluğu ve iş birliğini devam ettireceğini umuyoruz."

İŞ DÜNYASI : Mesleğinize Göre İzleyebileceğiniz Filmler


Mesleğinize Göre İzleyebileceğiniz Filmler

Tamer Akın (Kariyer Koçu / Eğitmen)

Değerli Gelişim Dostları ,

Geçtiğimiz haftalarda sosyal medya kanallarımızda en çok beğenilen paylaşımlardan bir tanesini aşağıda bulabilirsiniz.

Meslek hayatınızla uyuşabilecek 10 filmi sizler için bir araya getirdik.

Film izlerken "işte bunu çok yaşıyorum, ah tam olarak ben" dediğiniz anlar elbetteki oluyordur. Konuşulan diller farklı olsa da aynı meslekteki kişilerin iş yapış şekilleri, olaylar karşısında gösterdikleri tutum ve davranışlar dünyanın her yerinde aynı olabiliyor. Öte yandan bazı filmler ise yaptığınız işle ilgili vizyonunuzu genişleterek size yeni ufuklar da açabiliyor.İş hayatından kesitler bulabileceğiniz "bana da oluyor bu" diyeceğiniz ve mesleğinizle ilgili mutlaka izlemeniz gereken filmleri bir araya getirdik.

İşte mesleklere göre mutlaka izlenmesi gereken filmler;

· Mühendis – Devrim Arabaları

· Gazetecilik- Citizen Kane

· Avukat – A Murder Of Crows

· Reklamcılık – 99 Francs

· Doktor – Food Matters

· Öğretmen – Dead Poets Society

· İnsan Kaynakları – The Pursuit of Happiness

· Girişimci- The Wolf Of Wall Street

· Psikolog – Mary And Max

· Mimar- İnception

· Kaynak : İK Magazin

İyi Haftalar

Tamer Akın

Kurumsal eğitim, koçluk talepleriniz için iletişim:

tamer

0216 587 30 16

www.kariyerkocu.net

https://tr.linkedin.com/in/tamerakin

https://www.facebook.com/kariyer.koc/

https://www.instagram.com/kariyer.kocu/

https://www.twitter.com/kariyer__kocu

https://www.youtube.com/user/actamer

İŞ DÜNYASI /// VİDEO : Coca-Cola Hakkında Oha Diyeceğiniz 15 İlginç Bilgi


VİDEO LİNK :

https://www.youtube.com/watch?v=466KJO9bHw8&list=TLHocRUiJsEUoyNjA1MjAxNg

İŞ DÜNYASI /// TUNÇ KILIÇ : Kendimi sokakta yatmaya hazırlıyorum


"Kendimi sokakta yatmaya hazırlıyorum" Tunç Kılınç 16 sene beyaz yakalı olarak çalıştı, büyük firmalarda üst düzey yöneticilik yaptı. Sonra bir gün ‘Ferrari’sini satan bilge’ gibi her şeyi bıraktı. 2009’da hızla yayılan ‘faili meçhul kıyak’ hareketine fikir önderliği yaptı. 2015’te yazdığı kitap Sıfır, 19 haftadır çok satanlar listesinde.

‘Özgürlük mü, alıştığım düzen mi?’ ayrımındaki her insana ilham olacak Tunç Kılınç’la günümüz insanının yarasına parmak bastık. Kendini bi b.k sananları çekiştirdik. Hayatımızda bizi mutlu etmeyen işlerden yakayı nasıl kurtaracağımızın formüllerini tartıştık.

16 yıl boyunca birçok şirkette yöneticilik yaptın. Sonra ne oldu? Bir gece uykundan uyanıp, ‘tak etti canıma’ mı dedin?

İyi bir üniversiteden mezun olduğun ve iyi bir şirkette işe girdiğin zaman tabi ki havalara giriyorsun. Kendini bir b.k zannediyorsun.

Orada sana bilinçli olarak uyguladıkları şey şu: “Aman sen çok önemlisin. Plaza hayatında sen kendini çark sanıyorsun ama aslında bir somun bile değilsin! 2002 yılında aşık olduğum annemi kaybetmek hayatımın kırılma noktası oldu. Ardından severek evlendiğim eşimden ayrıldım. Birlikte uyuduğum köpeğim öldü. Tüm bunlar ardı ardına gelirken hayatı sorgulamaya başladım. Düşün 16 yıl boyunca güzel paralar kazanmışsın, bu düzende iyi yaşıyorsun, iyi para kazanıyorsun, kariyerin olmuş, kendini çok iyi hissediyorsun… Ama işte aynı zamanda her geçen sene daha da boğuluyordum. İş hayatında gerçekten fikrimi söyleyip, karşımdaki bana akıllı cevap vermediği zaman, kendi koltuğunu koruyan bir yanıt verdiği zaman boğuluyordum.”

Ama sen de üst düzey yöneticilik yaptın. 16 yıl boyunca sen kendi koltuğunu koruyan cevaplar vermedin mi hiç kimseye? Hep anarşist ruhla mı bu günlere geldin?

En başlarda kesinlikle ben de öyle cevaplar verdim. Fakat yıllar ilerledikçe bu huyum hemen hemen hiç kalmadı. Bu arada ilk kez böyle bir soruyla karşılaşıyorum çok güzel soru. Kurumsal hayatta öyle bir denge var ki hep yaratıcı olmanı istiyorlar, bak ilanlara fark yaratmanı istiyorlar, ama şirketin içine girdiğin zaman bunun tam tersini istiyorlar. Kuralları sorgulamanı, didiklemeni, değiştirmeni istemiyorlar. Çünkü söylediklerin değişim gerektiren konular. Değişim de birilerinin masasının, koltuğunun sarsılması anlamına geliyor. Bir de mücadele ettiğin şeyler o kadar komik şeyler olmaya başlıyor ki kendine soruyorsun, bu mücadeleyi ne uğruna yapıyorum diye?

Birçok değişimin anahtar sorusu şu olmuştur bende: “Tunç, 6 aylık ömrün kaldığını bilseydin şu an yapmış olduğun şeyi yapmaya devam eder miydin?”

Kitabın kapağında “Kendini bir b.k sanmazsan kaybedecek bir şeyin de olmuyor!” diyorsun. Kendini bir b.k sanmak çağımızın vebası mı?

Kesinlikle. Yeni nesil eski nesili bile yok bunun. Pozisyonlar yükseldikçe kendini bir b.k sanmak kesinlikle artıyor. Ama şu gerçek var; kurumsal hayat bazı insanların karakterlerine çok uygun. Belli bir saatte işe gidip, tek tip kıyafet giyen ve kendilerinden ne isteniyorsa onu yapanlar… Onlar zaten plaza hayatında devam etsinler. O hayattan çıkarlarsa mutsuz olurlar.

İşte ben bu noktada çoğumuzun yaşadığı o ‘konforlu uyuşukluk’tan kendimi uyandırmaya başladım. Tabi bu sürede kendime de hep şu soruları sordum: Bu zenginlikten, iyi maaşlardan uyanmak istiyor muyum?

İş hayatında o kadar para kazanmamış olsaydın, maddi kaygıların olsa kurumsal hayattan çıkmayı başarabilir miydin?

Başarabilmek lazım. Kurumsal hayatı bırakınca kazancım çok ciddi oranda düştü. Ama son 10 yılda daha az para kazandığım halde daha mutluyum.

Eski zamanlarda memuriyet dediğimiz şey, şimdi Y kuşağında ‘beyaz yakalı’lığa evrildi. Ve ben de dahil tüm Y kuşağının şöyle bir hayali var. 5 yıl sonra pılı pırtı toplayıp, güneyde bir dükkan açmak. Ama sahip olduğumuz konumu, hayatı da bırakamıyoruz. Bu kısırdöngü hakkında ne düşünüyorsun?

Seninle aynı fikirdeyim. Ama gönlünden geçen şeyle bir şeyi şiddetle arzulamak hakkında büyük fark var. Bu söylediklerin Y kuşağının şiddetle arzuladığı şeyler değil, gönlünden geçenler. Kendimden örnek vereyim, küçüklükten beri bir karavanım olmasını istedim ama onu alacak param olduğunda gidip daha konforlu arabalar aldım. Demek ki ruhen buna hazır değilmişim. İnsan eğer bir şeyi istiyorsa önce buna kendini hazırlaması lazım. İnsanların 20 yıl kredi ödeyip, ev satın almalarını da anlamıyorum. Benim hiçbir zaman evim olmadı. Hep kirada oturdum. Çünkü dört duvar satın alıyorsun!

Bak çoğu insan kendi evinden çıkamaz. Alın teriyle kazandığı, hayatının 20 yılından ayırdığı kredi borcu o dört duvara aşık ediyor insanı.

Gelecekte evinin kirasını ödeyememekten de mi korkmuyorsun?

Asla korkmuyorum çünkü beynimi gerekirse sokakta yatmaya hazırlıyorum. Parklarda yatmaya hazırlıyorum. Hazır mıyım henüz değil. Ama mesela şimdi çocukken düşlediğim karavanı aldım ve yılın 4-5 ayını onda geçireceğim. Dünyanın neresi hoşuma giderse oraya gideceğim. Bence bir ömre birden çok hayat sığar.

YÜKSEK STRATEJİ TÜRKİYE

strateji, istihbarat, güvenlik, politika, jeo-politik, mizah, terör, araştırma, teknoloji

Fight "Gang Stalking"

Expose illegal stalking by corrupt law enforcement personnel

İSTİHBARAT ALANI

Sınırsız, Seçkin, Sansürsüz, Kemalist Haber Blogu

WordPress.com News

The latest news on WordPress.com and the WordPress community.