ÇİN DOSYASI /// OKTAY ARSLAN : Beş Dağdan Ötesi : Huangshan Dağı (TURİZM)


KAYNAK : http://www.cinhh.com/bes-dagdan-otesi-huangshan-dagi/

Beş Dağdan Ötesi : Huangshan Dağı

Yazar: Oktay Arslan

Huangshan dağı Çin’in doğusundaki Anhui eyaletinin güneyinde, 1200 kilometrekarelik geniş bir alanı kapsamaktadır. Çin’in UNESCO Dünya Mirası listesine girmiş 45 tane doğa ve kültür değerinden birisidir. Dünya’da UNESCO’nun toplamda 981 tane kültür mirası olduğunu baz alırsak, Çin’in bu sayıyla İtalya’dan sonra listede ikinci sırada yer aldığını görürüz. Çin’de ünlü bir söz vardır. Beş dağdan dönenler başka dağları gezmek istemezler. Huangshan dağından dönenler o beş dağa bile çıkmak istemiyorlarmış. Eğer Huangshan dağını gezerseniz bu beş dağı gezmenize gerek yoktur! Bu söz Huangshan dağının eşsiz güzelliğini anlatmak için söylenmiş bir söz sanırım. Derin vadiler ve yüksek tepelerden oluşan Huangshan dağında her saat başı iklim değişmekte, bazen sisden dolayı önümüzü göremezken bazen de aniden tepemize binen güneşle sıcaktan bunalabiliyoruz.

Her şey Çinli bir arkadaşımın “Birkaç günlüğüne bir yerlere kaçsak nasıl olur?” diye sormasıyla başlıyor. Cuma akşamı Nanjing’den biniyoruz otobüse, yaklaşık beş saat süren bir yolculuktan sonra Huangshan şehrine ulaşıyoruz. Eşyalarımızı otele yerleştirir yerleştirmez hafta sonu için civardaki marketlerden su ve yiyecek bir şeyler alıyoruz. Çünkü duyumlarımıza göre dağda satılan ürünler normalinin dört katı civarında bir fiyatta satılıyormuş. Büyük şehirlerdeki hava kirliliğini (Pekin, Şanghay, Xian) göz önüne alırsak, burası çok temiz bir havaya sahip. Sabah saat 06.00 civarında otel görevlisi bizi kaldığımız otelden alıp, Huangshan dağına giden otobüs terminaline götürüyor. Yaklaşık yirmi dakika sonra Yun-Gu Tapınağına ulaşıyoruz. Ardından teleferikle yürüyüş parkurunun olduğu kısma doğru çıkıyoruz. Teleferikle yukarı çıkarken çok hoş bir duyguya kapılıyoruz. Ayaklarımızın altında kayıp giden muhteşem doğa manzarası eşliğinde zirveye çıkıyoruz. Teleferikten indikten sonra yürüyüş parkuruna varıyoruz.

Yürüyüş parkuruna başlangıç noktasına konmuş tabelalar Çince ve İngilizce olarak parkurun rotasını gösteriyorlar. Otel görevlisi yağmurluk vermişti yola çıkmadan önce, bir de tırmanmada yardımcı olsun diye baston. Ayrıca dağdaki yürüyüş parkurunu gösteren bir harita almıştık oteli lobisinden. Harita varılacak yerler arasındaki mesafeleri ve bu mesafeleri ortalama ne kadar zamanda yürüyebileceğimizi gösteriyor. Eğer dağa haritasız ve hazırlıksız bir şekilde giderseniz sıkıntı çekebilirsiniz. Kanyon boyunca yürüyemeye başladığımızda hava güneşliydi ama sonrasında güneş yerini sise bıraktı. Yürüyüş boyunca da bu gelgitler kesintisiz devam etti. Kanyonların arasından gezerken inanılmaz manzaradan gözümüzü alamıyoruz. Hava çok ferahlatıcı ve bol oksijenli. Çinliler hafta sonu tatilini fırsat bilip buraya akın etmiş durumdalar. Parkurdaki ilk durağımız Shi Xin zirvesi oluyor.

Bu zirve deniz seviyesinden 1680 Metre yükseklikte. Yürüyüş parkurundaki merdivenleri kayaları yontarak taş merdiven haline getirmişler. Bu merdivenler kanyonun ve kayaların şekillerine göre inişli çıkışlı bir görüntüye sahipler. Yaklaşık bir saat boyunca tırmanıyoruz. Parkurun en son kısmı bu tırmanma kısmı idi sanırım. Her on dakikada bir dinlenmek zorunda kalıyoruz. Yaşları altmışın üzerinde pek çok Çinli bu zor parkuru sanki maraton koşuyormuş gibi tırmanıyorlar. Onlardaki bu yaşam enerjisi karşısında ağzım açık kalıyor. Parkuru tamamlamanız için gerçekten iyi bir fizik kondisyonunuzun olması şart.

Yürüyüş sırasında ayrıca maymunların yaşadığı doğal ortamların nerelerde olduğunu belirten tabelalar çarpıyor gözümüze. Gezimizin ilk gününde doğal ortamda yaşayan maymunları görme şansım olmuştu. Huangshan dağında konaklamak isteyenler için iki seçenek var; ya otelde oda tutarsınız ya da otellerin yakınında çadır kiralarsınız. Çadırlar gecelik 180 Yuan, yani yaklaşık 90 TL. Çadırlarda iki kişi çok rahat kalınabilir. Bizim bulunduğumuz yerde yaklaşık altmış kişilik kalabalık bir Çinli grup vardı. Gün ağardıktan sonra yandaki arkadaşlarla koyu bir sohbet etmiştik. Benim Türkiye’den olduğumu öğrendikten sonra Türkiye ile ilgili soruları olmuştu. Açıkçası birçoğunun ülkemiz hakkında pek de bir fikirleri yoktu. Geçtiğimiz yıllarda Çin televizyonlarında yayınlanan bir programda, İstanbul’u ziyaret eden bir grup Çinli ünlünün yedi günlük gezisi yayınlanmış. O programdan sonra Türk mutfağının zenginliği ve İstanbul’un tarihi ve doğal güzellikleri hakkında az da olsa bilgi sahibi olmuşlar. Çinlilerin Türkiye’yi nasıl bildiklerini bir kenara bırakıp gezimize geri dönelim.

Benim gezim sırasında en çok etkilendiğim manzaralardan bir tanesi de Huangshan dağının simgesi olan çam ağaçları idi. Kayaların arasından, kollarını göğe doğru açmışçasına dimdik bir şekilde uzanan bu ağaçların görüntüsü tek kelimeyle büyüleyiciydi. Özellikle Yuni tepesinde bulunan Yingkesong ağacı Huangshan dağının simgeleri arasında imiş. Zaten Huangshan reklamlarında da hep bu Yinkesong ağacı var. Etkilendiğim bir başka güzellik de Huangshan dağının yüksek noktalarından bakmaya doyamadığım bulutlardır. Burada beni etkileyen üçüncü manzara ise birbiri ardına sıralanan dimdik tepeler oldu. Ayrıca bazı tepelerde inanılmayacak derecede hayvan ve insan figürlerine benzeyen taşlar vardı.

Huangshan dağı doğal güzelliklerinin yanında Çin kültüründe ve Taoizm’de önemli bir yere sahiptir. Dünyanın neresinde olursa olsun dağlar toplumların dini inanışlarını şekillendirme konusunda hayati bir konumdadırlar. Bizim gibi gezmek için gelenlerin sayısı çoğunlukta olsa da Taoizm inancına sahip insanların buraya ibadet için geldiklerini belirtmekte fayda var. Onları görünce çocukluğumun geçtiği Tokat’taki Almus Alan köyü aklıma geldi. Bizim köyün yaylasında bulunan Peyik tepesi de böyle bir dinsel simge haline dönüştürülmüştü. Yayladan inme mevsiminde köylüler burada kurban kesip, dua ederlerdi.

Çinliler Huangshan dağını çok iyi bir şekilde koruyorlar. Çöpleri, dağın otantikliğini bozmasın diye taşlardan yapılmış çöp kutularına atıyorlar. Yürüyüş parkuru içinde sigara içenlere yüksek miktarda para cezaları kesiyorlar. Parkurun sonundaki Xihai vadisine inşa edilmiş olan funiküler hattı yaya olarak 5-6 saat süren yürüyüşü 5 dakikaya indiriyor. Böylece vadinin sarp ve dik yokuşlarını çabucak aşmış oluyoruz. Avusturyalı bir firma tarafından inşa edilen vagonların yan kısımları camla kaplı olduğundan her yeri rahatça görme şansımız oluyor. İmkânı ve vakti olan herkesi Huangshan dağına davet ediyorum. Gezice kalın…

Çin’den Selamlar.

* Bu yazı daha önce Birgün gazetesinde yayımlanmıştır.

Etiketlendi:, , ,

www.ozelburoistihhbarat.com

YÜKSEK STRATEJİ TÜRKİYE

strateji, istihbarat, güvenlik, politika, jeo-politik, mizah, terör, araştırma, teknoloji

Fight "Gang Stalking"

Expose illegal stalking by corrupt law enforcement personnel

İSTİHBARAT ALANI

Sınırsız, Seçkin, Sansürsüz, Kemalist Haber Blogu

WordPress.com News

The latest news on WordPress.com and the WordPress community.